“Biz büyük konser salonlarının ağırbaşlı resmiyetine, klasik müzik yapanların hayatlarının sıkıcılığına, fanatik klasik müzik severlere ve klasik müzikten korkan rock, rap, pop severlere rağmen varız. İlham Perimize esprili bir ironi gibi davranıyoruz ve bizi yarı yolda bırakmayacağına eminiz.” Grup üyelerinin tamamı Varşova ve ?ódz’daki saygın müzik akademilerinden mezun, iyi eğitimli müzisyenler; ama klasik müziği esprili bir anlayışla icra etmeyi seçmişler. Bunun için, sözlerin değil müziğin keyif ve kahkaha kaynağı olduğu özgün bir müzikal kabare kurdular. Bir klasik müzik bestesini bir tuval gibi düşünüp, onun yapısını ve temasını inceleyerek, müzikal motiflerle ve zekice, akla gelmeyecek fikirlerle donattıktan sonra ortaya çıkan eseri dinleyen kişinin hemen şaşırmasını, hayran kalmasını, gülmesini ve ağlamasını izliyorlar. Grup üyeleri 1995’ten beri birlikteler. Başlarda televizyonda kısa müzikli skeçler yapıyorlardı. İlk konserlerini Polonyalı kabarelerin yarıştığı Krakow’daki 1997 PAKA Yarışmasında vermişler.
Aynı yıl, ilk kabare programları olan “Mozart Hala Yaşıyor”u sergilediler ve o günden bu yana Avrupa, Kanada, Amerika ve Asya’da konserler verdiler. Grup Lidzbark’taki 18. Hiciv ve Komedi Festivali Grand Prix’i, Polonya Kabare dünyasının merkezi olan Zielona Gora topluluğunun verdiği Bronz Penguen gibi birçok saygın ödülü aldı. Grup ayrıca dünya çapında Pandomim sanatçısı Irek Krosny ve Bobby McFerrin gibi pek çok sanatçı ile beraber konserler verdi. Grubun ilk gösterisi, Vivaldi’yi tema olarak seçtikleri “Mozart Kuartet usulü Dört Mevsim” idi. Daha sonra albüm de yaptıkları bu gösteride tüm mevsimler orjinalindeki gibi başlıyor, sonra mevsimlerle ilgili çeşitli dünya şarkılarına dönüşüyor ve dinleyiciye sofistike, mükemmel bir şekilde kurgulanmış, görkemli bir eğlence sunuyor. 2008 ve 2009’da yaptıkları albümler ile MozART Kuartet, Polonya’da ve yurt dışında beğeni topladılar. 2010 yılında çıkardıkları “Best of MozART Kuartet” albümü bugüne kadar 100.000’den fazla sattı. Grup, 2009’da Polonya, Rybnik’te düzenlenen RYJEK Festivali’nde iki Altın Oluk ödülü, 2010’da ise Polonya Kültür Bakanlığı tarafından sahnede geçirdikleri 15 yıl için verilen özel ödülü kazandı.
Onlar konser salonlarının ciddiyetine, gündelik hayatın monotonluğuna karşı çıkıyorlar. Onlar müziği zevk için yaptıklarını açıkça söylüyorlar. Mozart Kuartet, birbirinden çok uzak görünen pop müzik ve klasik müziğin, mizah ve parodinin birleşimi.
Filip Ja?lar : Bir gün Silezya’da bir köyün yakınlarından geçiyordum ve hızım saatte 50 km’nin üzerindeydi. Polis durdurdu, arabadaki sazları görünce müzisyen olup olmadığımı sordu, ben de “Evet” dedim, hatta daha önce bir kez televizyonda çaldığımı da söyledim. Ehliyetimi incelerken durakladı ve sordu: “MozART… Siz o gruptan mısınız?” MozART Kuartet iyi eğitimli, kendini bu işe adamış müzisyenlerden oluşuyor. 1. kemanda Filip Ja?lar, 2. kemanda Micha? Sikorski, viyolada Pawe? Kowaluk ve viyolonselde Bolek B?aszczyk. Grup, pek çok rock yıldızını kıskandıracak derecede seyirci ile etkileşim kurabilen bir yaylı kuartet. Gösterileri müzik, tiyatro ve kabarenin birleşiminden oluşuyor. Söz kullanmıyorlar, yalnızca müzik ve işaretler. Bir Yaylı kuartet için uygun şekilde, iyi giyinmiş dört adam sahneye çıktığında, izleyecekleri gösteri hakkında fikri olmayan izleyiciler hiç bir şey anlamazlar, duygular gösteri ilerledikçe ortaya çıkar. 1. kemancı başına çiçeklerden yapılmış bir taç koyar ve bahar mevsimiymiş gibi davranmaya başlar. MozART Kuartet’in görülmeye değer eserlerinden birisidir “MozART Usulü Dört Mevsim”. Bir yerde 2. kemancı, tril usulü şarkı söylemeye başlar ve grubun viyolonsel çalan üyesi ponponlu bir bere giyer, böylelikle kışın geldiğini haber vermiş olurlar. Ama bu daha başlangıç; grubun üyeleri dans ederler, ritim tutmak için ayaklarını yere vururlar, su şişeleri ve cep telefonlarını da müzik aleti gibi çalarlar.
Michal Sikorski: “Bir süre önce muhteşem Moszna kalesinde konser veriyorduk; huzur bulmak için oraya gelmiş insanlar, geçici olarak oarada yaşıyorlardı. Kale oldukça büyüktüç Kulis kalenin bir ucunda, konser alanı digger ucundaydı. Konser çok baarılı geçti. Sondaki büyük alkışa doğru, yaylı kuarter ve bir çağrı cihazı için yazılmış bir eser çalıyorduk. Çağrı cihazları o dönemde, cep telefonları çok büyük ve pahalı olduğu için, çok popülerdi. Her şey yolunda gidiyordu, ta ki Filip çağrı cihazının yedek bataryasını unuttuğunu fark edene kadar. Sonra doğaçlama yapmaya başladı. Elinde çağrı cihazı mikrofon başında ıslık çalıyordu. Seyirciler bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı ama yine de çok eğlenceliydi.” Grup aslında Filip Ja?lar'ın çocukluk rüyası. Onun babası ünlü bir varyete sanatçısıymış, bu sayede geniş bir çevre içinde büyümüş. “Çocukken Kabare Tej’in şarkılarını ezbere bilirdim. Sonra, Bogdan Smole?’nun Opole’sindeki melodileri fısıldayarak taklit etmeye başladım, bu kez içeriklerini daha iyi anlıyordum. Çocukluğumdan beri, bu türe çok aşinayım, çünkü adeta bir varyete şovunun ortasında gibiydim.” diye anlatıyor. Çocukluğundaki hayranlıkları ve insanları eğlendirme isteği sonucunda ilk kabaresini Kowaluk ve rahmetli Artur Renion ile lise mezuniyet balosunda sahneledi. 1995’te özel bir televizyon kanalı ile anlaşarak, klasik müziği hafif ve eğlenceli bir havada sundukları kısa skeçler yapmaya başladılar. Sonra PAKA Kabare festivalinde ilk kez büyük bir topluluk önünde sahne aldılar. MozART Kuartet’in üyeleri tüm sanatçılarda olduğu gibi yetenekli ve iyi niyetli olduklarını ancak başarılarını televizyona borçlu olduklarını düşünüyorlar. Televizyon sayesinde farklı tarzlarını tanıttıklarını ve albüm yapabildiklerini itiraf ediyorlar.
Pawel Kowaluk: “Eski viyolonsel sanatçımız Artur Renion hala bizimleyken bir konsere doğru gidiyorduk. (Artur 2000 yılında bir trafik kazasında öldü.) Arabayı ben kullanıyordum. Bir ara Artur şu an tekrar etmek istemediğim bir kelime söyledi. Bir terslik olduğunu anladım. Sonradan notalarını unuttuğu anlaşıldı. Cz?stochowa’yı çoktan geçtiğimiz için artık geri dönemeyecektik. Artur sakinliğini korudu. Sonradan annesini aradı ve Rybnik’teki tiyatroya notaları fakslamasını sağladı. Tiyatroya geldiğimizde bir saatlik konserin tüm notalarını içeren metrelerce faks kâğıdı tiyatro direktörünün elindeydi. Yani başarımızı çok çalışmaya borçluyuz” dedi Ja?lar. “Yaylı çalgılar için uygun olmayan besteleri çalarken enstrümanları senkronize etmek zordur. Ninnileri çalarken ve farklı seyircilere uygun ayarlamalar yaparken, belleğinize güvenmeniz gerekir. Bu hem acı veren hem de hoş bir yaratıcı süreçtir.” MozART grubunun mizah anlayışı çok güçlü. “Biz çeşitli müzikal ve toplumsal olay karşısında tahrik oluyoruz ve bir tepki geliştirmek istiyoruz” diyor Sikorski.
Bolek Blaszczyk : “Ben size beni en çok eğlendiren hikâyeyi anlatacağım. Konserlerimizin birinde, morta yaşlı, sakin ve kibar bir adam Filip’e yaklaştı ve “İdolünüz benim.” dedi. Filip yanında bir fotoğraf olmadığına çok üzüldü çünkü Filip o adamın büyük bir hayranıymış. Ja?lar sonradan “Boys Band parçası böyle doğmuştu, başarılı beş erkeğin hikâyesi.” Biz grubu ti’ye alıyorduk ama sonradan grubun kendisi gibi birz de parçayı çalmayı bırakmıştık.” Kuartet Mozart, Vivaldi ve popular şarkıları, genç yaşlı herkesin eğlenebileceği bir şekilde çalıyor.